و تُخَفَّفُ المكسورَةُ فَيَلْزَمُ اللام في خبرِها و يجوز اِلْغَائُهَا و دُخُولها على فعلٍ من أفعال المبتدأ. نحو؛ قوله تعالى: و إِنْ كَانَتْ لَكَبِيرَيةً و إِنْ نَظُنُّكَ لَمِنَ الكَاذِبِينَ
و تُخَفَّفُ ve tahfif edilir, المكسورَةُ meksur olan elif nun maddesi (yani إِنَّ edatı tahfif edilince, nun harfinmin şeddesi düşer ve إِنْ halini alır). فَيَلْزَمُ bu halde lazımdır; اللام lam harfi lazımdır (lam-ı ibtidaiyye harfi lazım olur), في خبرِها onun (إِنْ ‘i muhaffefenin haberi) haberinde. Not: Lam-ı ibtidanın dahil olduğu haber, إِنْ ‘i muhaffefenin kendi haberi de olabilir. و يجوز ve caizdir, اِلْغَائُهَا onun (إِنَّ ‘nin amelini, yani tahkik manası iptal etmek, fakat fiile olan manevi benzerliği nedeniyle amel de ettirilebilir, manada münasebet mümkündür) ilga edilmesi, و دُخُولها ve onun (إِنْ ‘i muhaffefenin) dahil oluşu, على فعلٍ fiil üzerine, من أفعال المبتدأ mübteda üzerine dahil olan fiillerden olan bir fiil üzerine. نحو؛ قوله تعالى Allah-u Teala’nın şu sözü; و إِنْ كَانَتْ لَكَبِيرَيةً “elbette büyük oldu” Bakara suresi 143. Ayeti (Kabenin kıble olması ile ilgili bir ayet). و إِنْ نَظُنُّكَ لَمِنَ الكَاذِبِينَ ve “Biz, elbette senin yalancılardan olduğunu zannediyoruz” Şura suresi 186. Ayeti.
Metnin Toplu Manası; Meksur olan elif nun maddesi (إِنَّ) tahfif edilir. Tahfif edilen elif nun maddesinin (إِنْ) haberine lam-ı ibtidaiyye lazım olur. Ve tahfif edilen elif nun maddesinin, tahfiften önceki halde isim ve haberi üzerine olan etkisi ilga (iptal) edilir (artık إِنَّ manası amelden iptal edilir). Ve tahfif edilen elif nun maddesinin, mübteda olan fiillerden bir fiil üzerine dahil edilmesi de caizdir. Meksur olan elif nun maddesi; إِنَّ ‘dir. Bu إِنَّ ‘den, meftuh olan nun harfi hazf edilir. إِ + نْ + نَ bu 3 harf meksur elif nun maddesinin oluşturur. Hurufun müşebbehetün bilfiillerden olarak, ismini nasb ve haberini raf eder ve tahkik manasındadır. Burada meftuh olan nun ağır gelerek düşer ve geriye tahfif edilmiş إِنْ ‘i muhaffefe ortaya çıkar. Bu işlemden sonra manada bir takım değişiklikler kaçınılmazdır. إِنَّ ve إِنْ ‘i muhaffefeyi kıyaslayacak olursak; إِنْ ‘i muhaffefe, mübteda ve haber üzerine dahil olan kalp fiillerinin (zan gibi, his gibi fiiller) üzerine dahil olur. إِنْ ‘i muhaffefe’yi takip eden lafızdan sonra bir lam-ı ibtidaiyye lazımdır. Görüldüğü gibi, tahkik manasında olan إِنَّ edatı, tahfif edilince bu gibi özelliklere sahip oluyor. إِنَّ edatını hatırlamak için, 2 isimde amiller sekmesinden, ismini nasb haberini raf eden edatlar kısmına girebilirsiniz. Bununla beraber elif nun maddesinin vucuben kesralı olduğu yerleri bildiren sekmeye de göz atabilirsiniz. Maksadımız konuyu entegreli bir şekilde pekiştirmek ve bazı meseleleri görmek. Çünkü kuran okuyup ibare çözecek arkadaşlarımızın sürekli bu konular üzerinde güncel olması gerekmektedir. Hulasa: Şeddeli إِنَّ ‘den, tahfif edilen إِنْ kelimesi; amelden iptal edilip kendisinin إِنْ ‘i muhaffefe olduğunu gösteren bir karine olmadığında, إِنْ ‘i muhaffefe’yi إِنْ ‘i nafiye’den ayırmak için إِنْ ‘i muhaffefe’yi takip eden lafızdan sonra bir lam-ı ibtidaiyyenin zikredilmesi lazımdır. Bu lam-ı ibtidaiyyeye, lam-ı farika (yani إِنْ ‘i muhaffefe’yi إِنْ ‘i nafiyeden ayıran lam) adı verilir. Kafiye’nin musannıfı İbn Hacib’e göre: إِنْ ‘i muhaffefeden sonra bütün hallerde lam-ı ibtidaiyyenin zikredilmesi lazımdır. Yani إِنْ ‘i muhaffefe amel etse de, amelden iptal edilse de, إِنْ ‘i nafiye ile iltibas olsa da olmasa da, إِنْ ‘i muhaffefeden sonra lam-ı ibtidaiyye zikredilir. إِنْ ‘i muhaffefe ekseriyetle amelden iptal edilir. Bazen de amel eder. Amelden iptal edilen إِنْ ‘i muhaffefe cümle-i ismiyye üzerine de dâhil olabilir, fiil üzerine de dâhil olabilir. Fakat amelden iptal edilen إِنْ ‘i muhaffefe Basrilere göre her fiil üzerine dâhil olmaz. Ancak mübteda ve haber üzerine dâhil olan fiillere dahil olabilir. Amelden iptal edilen إِنْ ‘i muhaffefe’ye misal; و إِنْ كَانَتْ لَكَبِيرَيةً “(Kıblenin çevrilmesi) elbette büyük (zor bir iş) oldu” Bu ayet-i celiledeki إِنْ kelimesi amelden iptal edilen إِنْ ‘i muhaffefe’dir. Mübteda ve haber üzerine dâhil olan fiillerden كَانَتْ nakıs fiili üzerine dâhil olmuştur. لَكَبِيرَيةً lafzındaki lam, lam-ı farika, yani إِنْ ‘i muhaffefe’yi إِنْ ‘i nafiyeden ayıran lam-ı ibtidaiyyedir. كَبِيرَيةً lafzı, كَانَتْ fiilinin haberidir. Görüldüğü gibi, إِنْ ‘i muhaffefe, mübteda ve haber üzerine dahil olan fiillerin üzerine dahil oldu. Amelden iptal edilen إِنْ ‘i muhaffefe’ye 2. misal; و إِنْ نَظُنُّكَ لَمِنَ الكَاذِبِينَ “Biz senin muhakkak yalancılardan olduğunu zannediyoruz” ayet-i celilesinde; إِنْ kelimesi amelden iptal edilen إِنْ ‘i muhaffefedir. Mübteda ve haber üzerine dahil olan fiillerden نَظُنُّ kalp fiili üzerine dahil olmuştur. نَظُنُّكَ terkibindeki كَ zamiri نَظُنُّ fiilinin 1. mefulüdür. لَمِنَ الكَاذِبِينَ lafzındaki lam kelimesi, lam-ı farika, yani إِنْ ‘i muhaffefe’yi إِنْ ‘i nafiyeden ayıran lam-ı ibtidaiyyedir. مِنَ الكَاذِبِينَ lafzı zarfı müstekardır. نَظُنُّ fiilinin 2. mefulü olarak mahallen mensubtur.